Beden Hakkında

bEDEN
Sık Sorulan Sorular

Beden Hakkında

Kalıcı istediğim beden ölçüsüne nasıl ulaşırım?

Bedende oluşan kilo ve stok bilincinin olumsuz inanca dönüştürülerek, istediğin bedenin dengeli bir beden olduğu hakkındaki bilgi olumlu kök inanca dönüştürülmelidir. Bedene zaman ayırmak, bedenle ilgilenmek ve ihtiyaçlarının önem sırasının ilklerin başında geldiği inançları, istediğin bedende bir ömür boyu kalınmasına neden olur.

Bedenim istediğim şekle nasıl dönüşür?

Bilinçte istenilen beden görüntüsü net olmalıdır, istediğin beden hakkındaki imaj görüntüsü ne kadar netse, gerçek dünyada da o kadar net şekillenerek ortaya çıkmasına sebep olur. Olması istenilen beden imajının bütünü ve uzuvların detayları bilince net olarak tasarlanarak kodlanmalı ve güçlendirilmelidir. İstenilen beden hedefi netleşerek kişi kendini layık görmelidir, hak ettiğini ve olması gereken gerçek bedenin bu olduğu kişi bilincinde kabullendirmelidir. Bilincin kabullendiğinde bedene olan yaklaşım anında değişir ve sonuçları da eş uzantıda ortaya çıkar.

Zayıf bedenleri kıskanıyorum ama asla öyle olamıyorum bunu nasıl başaracağım?

Birçok şişman kişi, istediği beden ölçüsünde olan kişileri kıskanırlar. Bu durumda kişinin bilincinde biz onlar gibi olamayız bilgisini güçlenir. Sonrasında kişi kendi bedenine olan yaklaşımı da bu uzantıda olur. İstediği beden ölçülerine sahip olamayacağına inanmak, istediği beden ölçülerine sahip bir bedenle dalga geçmek, kendini layık görmemek, alay etmek, yabancı ve uzak görmek gibi bilgiler kişinin kendi bilincine “ Biz böyle olmak istemiyoruz.” bilgisini güçlendirir, mutlak bu tür inançlar bilinçaltında etkisizleştirilmelidir. İstenilen beden ölçülerine olumsuz yaklaşıldığında kişi de kendi bedenin şişman kalmasına neden olur. İstenilen beden ölçüsündeki bir bedenin görüntüsü ve yapısını olumlu inanca dönüştürmek, kişinin bedeninin istediği bedene dönüşmesine neden olacak yaklaşımlar yönelmesine neden olur.

Zayıflarken bedenimin çökmesini nasıl önlerim?

Halk arasında “ çabuk çökmüşsün, hayat seni erken yaşlandırmış” derler. Birçok kişi yaşamdaki yaşanılmış olan kötü şartların kendisini erken çökerttiğini düşünür ve hayatı suçlar. Oysaki tek suçlu kişinin bilincindeki bilgileridir. Bilinç ve fiziksel hareketsizlik sonucu bedenin erken çökmesi kaçınılmazdır. Bedene hayat verecek olan yine bilinç ve fiziksel hareketliliktir. Hareketlilik sürekli bedenin yeni bilgi ve enerjilerle tazelenmesine ve eş zamanlı zarar verenlerinde bedenden atılması neden olur. Bilinç ve fiziksel hareketsizlik ve zehirleyen bilgiler bedenin doğal çalışma sürecine, engel olan etkenlerdir, her iki durumda bedenin erken çökmesine mutlak etki eder.  Bedenin çökmesinin önüne geçmek için bilinçteki bilgilerin değiştirilmesi ve eş zamanlı olarak hareketliliğin arttırılması gerekir.

Beden sağlığımı nasıl güçlendirebilirim?

Bedene verilecek öncelikler ve değerler beden sağlığını da güçlendirir. Bedeninle zaman zaman yapıcı sohbetler, övmeleri, sevgi ve şükranla yaklaşmak, bedenin sağlık gücünün artmasına neden olur. Bedenin besleyen bilgi, enerji ve maddeleri çeşitlendirerek dengeli karşılanması, bedenin sağlığının güçlenmesine ve dengelenmesine neden olur.

Beden sağlığıma yeniden nasıl ulaşabilirim?

Bedene ve bilince mutlak zaman ayrılmalıdır. Bilinçteki bilgiler zaman ayrılarak yıkıcı eskimiş bilgiler etkisizleştirilmeli ve yeni besleyici bilgilerle beslenmelidir. Bedene ayrılan zamanda da, egzersizler yaparak kaslarının, metabolizmanın ve bağışıklık sistemlerin güçlenmesine, fazla stokların hareket ve egzersizle dışarı atılmasına neden olunmalıdır.

Beden ve bilincin bağlantısı nedir?

Beden sağlığı bir bütündür, beden bilinci etkiler ve bilinçte beden etkiler. Her ikisinden birinde yapılacak olan sağlık yaklaşımları bir birlerini etkileyerek değişmelerine ve gelişmelerine neden olacaktır. Bedenin genel sağlığı, kişinin bilincindeki bilgilerle kendi bedenine yaklaşım tarzı belirleyecektir. İşte tüm bu bütünlüğün geneli bilinçte bilgi değimi gerçekleştiğin de beden sağlığı ortaya çıkacaktır.

Bedenin uzun yaşaması için neler yapılmalı?

Hem uzun yaşamak hem de yavaş yaşlanmak istiyorsan; geçmişi affetmelisin, son nefese kadar fiziksel egzersizler, bilinç bazında egzersizler, yeni bilgiler ve eğitimin devamlılığı, yaşamak hakkında olumlu inançlar, gelecek hakkındaki vizyon ve yapılacaklar listesi, bilgi, enerji ve madde bazında dengeli beslenmek, yaşamak istenilen yaşın netleşmesi ve sonrasında da Yardana bol bol dua etmektir.

Bedeni kuvvetlendirmek için neler yapılmalıdır?

Güçlü ve kuvvetli görünen bir imajın seçilerek bilinçte canlı tutulması, güçlü bir bedenin oluşmasına etki eder. Beden hakkındaki seçilecek güçlü bir beden görüntüsü, bedenin şeklini belirleyecektir. Eğer güçlü ve kuvvetli bir beden isteniliyorsa, bedenin güç ve kuvveti hakkında olumlu kök inanca dönüşmelidir.

Bedeni gençleştirmek için neler yapılmalıdır?

Bedenin ihtiyacı miktarda beslenmek, fiziksel hareketli olmak, sevgi ve şükranla bedene yaklaşmak, bedenden gelen mesajlarda dikkate almak, geçmişi affetmek, bilince zaman ayırarak yenilenmek, gelecek hakkında vizyon geliştirmek, bedenin gençleşmesine ve genç kalmasına etki eden önemli sebeplerdendir. Yaşlanmak mutlak ve kaçınılmazdır, zamanı geriye döndürmek mümkün değildir. Fakat erken yaşlanmış olan bir bedeni tekrardan geri çekerek gençleştirmek de bir o kadar mümkündür.

İstediğin beden ölçülerinde olmamak bir sağlık sorunu değilmidir?

Hayır değildir. Neden sağlık sektörü, obezite ve şişmanlık hakkında kalıcı ve kesin bir başarı sağlayamıyor. Çünkü beden biyolojidir, biyoloji temel bilim değildir, göreceli ve değişken bilimdir. Zaman faktörü dâhil olmakla beraber, birçok etki eden nedenlerden etkilenen bir yapıdır. Yani hem çevrenin hem de kişinin bilincindeki yeni ve eski bilgilerden biyolojinin etkilenmesinden kaynaklanır. Bilginin gücü ve etkisi bedeni hasta ediyor ya da şişmanlamasına neden oluyorsa, tam tersi olan sağlıklı ve istenilen beden şekline de etki etme gücüne sahiptir.

Zayıflamak ve istediğin bedende olmak aynı şey değilmidir?

Öncelikle şunu anlamakta ve ayırmakta fayda var, “ Zayıflamak ” farklı bir şey ” zayıflığın devamını sağlamak ”yani ömür boyu istediğin bedende yaşamak farklı şeylerdir. Zayıfladıktan sonra tekrar kilo almak istemiyorsan, yanlış bildiğiniz inançlar mutlak değişmelidir, aksi takdirde yapacağın tüm metotlar geçici etkileri olacak ve işe yaramayacaktır, para, emek ve zaman kaybından başka bir şey değildir.

İstediğim beden ölçülerinde yaşamanın çözümü nedir?

Kişinin kişiliğine, davranışlarını belirleyen bilinçaltındaki inançların daha sabit ve devamlılığı olmasından dolayı her zaman uzun vadede bilinçaltındaki bilgilerin bedeni etkilemesine neden olacaktır. Dışarıdan yapılan etkenler, inançlarınızı değiştirmemiş ise, kişi her zaman eski durumuna dönmekle karşı karşıya kalacaktır. Dışarıdan yapılan değişimler değil, sadece içeriden yapılacak değişimler, yüzde yüz kalıcı olmasına neden olabilir, çünkü dışarıda ortaya çıkmış fazla kiloların kaynağı içerideki bilgilerdir. Dışarıdan değil, içeriden yapılacak olan değişimler uzun vadede etkiye neden olacağı için kalıcılığa neden olabilir.

Ömür boyu istediğim beden ölçülerinde olunabilir mi?

Evet, ömür boyu istediğin beden ölçüsünde olabilirsiniz. Bu şeklin oluşmasına etki eden etkenler olan beslenme ve hareket hakkındaki bilgi ve inançların, her yaşta dengede olabilmesi mümkündür. Enerji alım ve tüketim hakkındaki dengeli bilgi, kişinin ömür boyu istediği bedende dengeli bir şekilde yaşamasına neden olur. Fazla kiloları verdikten sonra, beslenme ve hareket hakkındaki bilgilerin miktarı dengelenir ve dengede
kalırsa “kalıcı bir şekilde istediği beden ölçüleri ” gerçekleşir.

Eğitim ile zayıflığın devamı sağlanır mı?

Beyin bilgiyle çalışır ve bilgiler bedenin yapısında ve davranışlarda mutlaka etkiye sebep olur. Bedenin şeklini, sağlığını ya da iyileştirmesine bilgilerin ürettiği etkiler bilimsel gerçektir. Sadece biyolojiyi etkilemez aynı zamanda davranış alışkanlıklarını da belirleyerek kişinin yaşam şartlarını da belirler. Uzun süre tekrarlanan alışkanlıklar bir süre sonra hem bedende hem de yaşamda mutlak sonuçları ortaya çıkartır. Üst bilincin yetisi, algılaması ve kapasitesi sınırlıdır. Oysaki bilinçaltı anda 40 milyon bit bilgiyi işler ve günlük davranış alışkanlıkların %95-98 oranında tekrar ederek uygular. Kilo sorununa ve çözümüne davranış alışkanlıkları neden olur ve bunu yöneten ve yönlendiren bilinçaltıdır. Eğitimle her şey öğrene bilinir, fakat bilmek farklı ve inanmak farklı şeylerdir ayrıca farklı etkilere neden olurlar. Kişi kilo verme ve alma konusunda her şeyi bilebilir, bildiği halde şişmansa demek ki inandıkları yanlıştır. Çünkü bilinçaltı günlük eylemleri bildiklerine göre değil inandıklarına göre uygular. Kilo problemini kökten çözülmesi isteniyorsa bilinçaltındaki inançların değişim eğitimi alınması gerekir. Eğitim alarak bilinçlenmek farklı, inanılan bilgilerin değişmesi için alınan eğitimi farklı şeylerdir.

Bedenin gerekli ihtiyacı dışında daha fazla miktarda beslenme sebepleri nelerdir?

Bedensel etkenler

Öğrenilmiş öğün ve beslenme alışkanlıkları sonucunda beden de stok olarak birikiyorsa, bu bedenin değil beynin suçudur. Beden kiloluysa bedenin ihtiyacının dışında uzun süre beslenmiş demektir. Bedenin beslenme ihtiyacı, midesinin doğal hacmi kadardır. Büyütülmüş bir mide, bedenin ihtiyacı olan miktar değildir, büyütülmüş mide zihnin ürettiği bir sonuçtur.Bilinçaltında inanılan bilgileri yerine getirme çabası sonucu ortaya çıkan şişmanlığı, bedenin suçu gibi göstermek mevcut kilolu durumunun devam etmesine neden olur. Bedenin ihtiyacı dışında gereksiz beslenme durumu “ bedenin suçu, hatası, aileye benzeme, genetik ya da kader gibi bahane ve ötelemeye neden olan etkenler değildir. Her zaman beden, zihnin ürettiği etkileşim ve etkenlere maruz kalarak bir yaşamı yaşar ve beden şeklini şekillendirir.

Zihinsel etkenler

Bedenin ihtiyacı dışında daha fazla miktarda beslenmeye neden olan % 100 zihinsel bir durumdur. Öğün, gıdalar ve beslenme hakkında kişinin sonradan öğrendiği ve doğru olduğuna inandığı ya da inanmadığı bilgiler gereksiz beslenmeye neden olur. Gıdalar, kişiler ve yaşanılan ortamlarla kurulmuş duygusal bağlar, ortaya çıkan psikolojik etkenler, problemlerle başa çıkamamak, stres, endişe, korku ve diğer duygu durumlarına yenik düşülmesi zihinsel etkenlerdir. Sonradan öğrenilmiş kültür, gelenek, sosyalleşme, çevreye uyumlanma, modelleme, gibi öğretileri yerine getirme çabaları da bedenin ihtiyacının dışında gereksiz beslenmeye neden olur. Zihinsel etken ve nedenler, bilgi bazında bir sorun olmasından dolayı her yaşta kişiye özel eğitimlerle mutlak inançlarınız değişebilir.

Gıdaların kimyası

Hiçbir gıdanın kimyası bağımlılık yapmaz ve şişmanlamaya sebep olan etkiyi üretemez. Elbette her gıdanın kısa süreli farklı etkileri vardır, tat, ısı, koku, yapısı, enerji farklılıkları gibi, fakat gıdaların kişide uzun süreli etkiye neden olmasına sebep olansa kişiye özel bilinçaltındaki bilgisinin içeriğidir.

Her gıdanın bir tadı olsa da, kişinin bilgisi yediği gıdayı kişiye ait özel lezzete dönüştürür, o yüzdende lezzet kişiden kişiye değişir, dolayısıyla aynı gıdayı bir başkası severek yerken diğeri tiksinebilir ya da yemeye bilir. Tatlar gıdaların kimyasının ürettiği etkilerdir, fakat lezzet ise kişinin bilgisiyle ortaya çıkan bir kavramdır. Eğitimler gıdanın tadı değiştiremez ama lezzet hakkındaki inanılan bilgileri değiştirerek, kişinin gıdayla olan ilişkisini yeniden şekillendirile bilinir.

Gıdalar ölüdür, insan canlıdır. Gıdaların çeşidi ve miktarı konusunda kişi tüketme ya da tüketmeme seçimine ve gücüne sahiptir. Gıdaların kimyası, kişiye uzun süreli bir etki oluşturmaz, fakat kişinin bir gıdayla iletişiminin altında yatan birçok farklı bilgi bazlı nedenleri vardır. Duygusal bağlar, duygusal açlık, öğrenilmiş şartlanmış inançlar, kişisel deneyimler, monoton davranış alışkanlıkları, psikolojik, çevresel ve sosyal etkileşimler, aile şartları, modelleme, uyumlanma, etkileşim vb… gibi diğer tüm bilgilerin etkileri kişinin gıdalarla olan ilişkisini, çeşidini ve miktarını belirler.

İstenilen beden ölçülerinde yaşamanın şifresi nedir?

Fazla kilo alımına neden olan durumun ağızdan alınan maddelerin etkisinden kaynaklandığını kök inanç olarak inanır. Beslenmenin kilo aldırdığına inanıyor olması aynı zamanda beslenmenin de kilo verdireceğine inanmasına neden olur ya da tam tersi yüzünden de inanıyor olabilir. Gıdaların kimyasının yani maddenin etkisinden kaynaklanıyor olması kök inancı olarak bilinçaltında kodlanmış olma durumu bu tarz düşüncelerin kolaylıkla inanmasına neden olur. . İstediği beden ölçüsünde yaşan insanın kilo sorunu olmadığı için bu konudaki inancı nötr yada olumsuz olabilir, fakat hareketi seviyor olması onun enerji tüketiminin fazla olmasından dolayı kilo problemi yaşamaz, kilo sorunu olmayınca da yemek ve gıdaların kilo yaptığına da inanmaz.

İstediğim beden ölçülerine spor ve diyetsiz ulaşılabilir mi?

Beslenme hakkındaki öğün bilgilerini bedenin ihtiyacı olan miktarı bilinçaltımıza ikna ettikten sonra, günlük hayatımızdaki yapılacak eylem ve hareketlerin bir tık üstünde enerji tüketmeye başladığın gün artık kilo veriyor olunur. Ekstradan egzersiz yapılmasına gerek kalmaz. Bu dengenin uzun süre devam edebilmesi içinde bilinçaltını ikna etmek gerekir. Zayıfladıktan sonra kilo almamak isteniyorsa, zaten mutlak inançların şifreleri değişmelidir. Aksi takdirde yapılacak egzersizlerde, geçici çözümler olacaktır. Egzersiz ve hareketin uzun vadeli alışkanlık haline dönüşmesi, severek acı çekmeden isteyerek yapılabilmenin sırrı ise inanç olarak olumlu inanca dönüşmesiyle mümkündür.

İstenilen beden ölçülerine ulaşmak için çeşitli kürler işe yarar mı?

Dünyada genelinde iki milyardan fazla kilo sorunu olan insan var. Gerçekten de bir ot, bitki, ilaç, toz, krem ya da çay çözüm olarak bulunsa, yağları eriterek zayıflığın devamı sağlansa, sanırım o kişi dünyanın en zengin insanı olurdu. Fakat bir maddenin etkisiyle,
kalıcı olarak istenilen bedende olabilmek mümkün değildir. Bir maddenin, bilindik bir problemin çözümlemesi ve alışagelmiş bir durum olması, inandırıcı olmasının yanılgısına neden olabiliyor. Ayrıca yağ kaynaklarının üretilmesine neden olan kişinin almış olduğu enerji miktarının, tüketimden daha fazla olmasın neden olan kişinin davranış ve alışkanlıklarıdır. Bunu da alınan maddenin değiştirme gücü yoktur, alışkanlıklar kişinin inançları ile alakalı bir durumdur, hiç bir madde bilinçteki bilgiyi değiştiremez.

Mide ameliyatıyla istediğim beden ölçülerine yaşanabilir mi?

Kişilerin midelerinin büyümesin neden olan, kişinin öğün hakkında öğrendiği ve bilinçaltına öğrettiği bilgiler neden olur. Bilinçaltındaki, midenin büyümesine neden olan bilgiler her yaşta değiştirile bilinir.  Bunun için midenin ameliyat edilmesi gerekmez ki? Mide ameliyat edilse de öğün hakkındaki bilgiler değişmediği sürece, kişi tüm yaşamında açılar çekecektir. Psikolojik problemler yaşayacak, birçok biyolojik komplikelerin oluşması kaçınılmaz olacaktır. İnandığınız yanlış bilgilerin değişmesi zor birim durum değildir ki, kişi eğitim ile bunu kolaylıkla birkaç ay içinde değiştire bilir, tüm ömrünce midesinin istediği hacimde ve ölçüde küçültebilir. Bilinçaltındaki öğün algısı kişinin midesinin hacminin büyüklüğünü belirleyen unsurdur. Midenin tamamı beş günde, bütün olarak tekrardan kendini yeniler, midenin hacmi beş günden sonra küçülmeye başlar. Eski haline zaman içinde tekrardan küçülerek geri gelir, bunun için ameliyata gerek yok ki!

Cildimin sarkmasından çok korkuyorum buda benim kilo vermemi durduruyor? Sezaryen ile doğum yaptığım için korse kullanamadım, sanırım artık cildim düzelmez.

Sarkmadan korkulacak bir durum yoktur sarkmadan kilo vermenin çözümleri vardır. Birincisi bedene iyi niyet ile yaklaşmak, beden modelini bilinçaltına öğretmek, egzersiz odaklı kilo vermek ve korse giyerek sarkmalar önlenebilir. Beden sabit olmadığı ve anbean değiştiği için, egzersiz ile tekrar gençliğindeki cilde kavuşabilirsin evet bu mümkün. Egzersizin tekrarı, miktarı ve şiddeti bu duruma neden olan temel prensiplerdir.

Metabolizmam yavaş çalışıyor, metabolizmam nasıl hızlı çalışır? Neler yapmalıyım?

Metabolizmanın hızlı yâda yavaş çalışması mümkündür ama bunun gerçekte sizin yavaş yâda hızlı çalıştığını tespit edecek bilimsel bir alet yoktur. Üstelik metabolizma yani bedenin varlığı sabit olmadığı için, değişken bir durumdur. Bazen hızlı bazen de yavaş çalışması mümkündür, hava durumu gibidir. Fakat kas miktarı artırılarak metabolizmanın gücü ve çalışma hızının artması sağlanabilir. Beden hareket miktarını artırınca metabolizma hızı artar. En minimum hızda bile çalıştığına tanı koyabilsek bile, hareketlilik, egzersiz ve kas gücünün artması ile metabolizma hızı güçlenir.

İnstagram Sayfamız

This error message is only visible to WordPress admins

Error: API requests are being delayed for this account. New posts will not be retrieved.

Log in as an administrator and view the Instagram Feed settings page for more details.

Youtube Kanalımız